Her fırsatta bahsettiğim hızlı tüketimin zararlarına karşın herkesin duymasını, bilmesini, duyarlı hale gelmesini istediğim bir konudan bahsetmek istiyorum. Sürdürülebilir Moda !
Giyinmeyi çok seviyoruz, içinde iyi hissettiğimiz, sahip olmaktan keyif aldığımız, trendlere uygun kıyafetleri, aksesuarları çok seviyoruz. Fakat gözden kaçırdığımız bazı durumlar var. Sağlık açısından ve çevrecilik kapsamında uygun standartları olmayan markalara az ya da çok hunharca para akıtıyoruz. Hem o sentetik içerikler bizi zehirliyor, hem de çevreye geri dönülmez zararlar veren, insan haklarına aykırı çalışma koşullarına sahip markaları başımızda taşıyoruz. Maalesef.
İşte Sürdürülebilir Moda bu noktada desteklememiz ve katkıda bulunmamız gereken yaklaşım. Kadın girişimciler olarak bu alanda yenilikler ve girişimlere imza atabiliriz, bu konuda sizin için teşviklerle ilgili araştırma yaptım ve yazının devamında sundum. Bilinçli kadın tüketiciler olarak markaları bu sürece dahil olmaya teşvik edebiliriz. Ben de bu alanda çalışmalar yapan ekolojik ve hümanist kaygılar taşıyan, dünyadan ve ülkemizden tasarımcıları ve markaları size duyurmak gibi bir katkı sağlayabilirim diye düşündüm. Gelelim detaylara;
Sürdürülebilir moda, günümüzün en önemli trendlerinden biri haline gelmiştir. Hızlı moda akımının neden olduğu çevresel ve sosyal sorunlara alternatif olarak ortaya çıkan sürdürülebilir moda, doğaya ve insan haklarına saygılı bir üretim ve tüketim anlayışını benimser.
Sürdürülebilir Moda ve Eco Fashion Nedir?
Sürdürülebilir moda, üretimden tüketime kadar tüm süreçlerde çevreye ve topluma duyarlı bir yaklaşımı benimseyen moda anlayışıdır. Eco fashion ise sürdürülebilir modanın bir parçası olarak, ekolojik dengeyi koruyan ve çevre dostu malzemelerle üretilen moda ürünlerini ifade eder. Bu yaklaşımın temel prensipleri şunlardır:
- Organik ve Geri Dönüştürülmüş Malzemeler Kullanımı: Doğal kaynakları korumak ve atık miktarını azaltmak için organik pamuk, bambu ve geri dönüştürülmüş polyester gibi malzemeler tercih edilir.
- Adil Çalışma Koşulları: İşçi haklarına saygılı, adil ücret politikaları ve güvenli çalışma ortamları sunulur.
- Karbon Ayak İzinin Azaltılması: Üretim süreçlerinde enerji tasarrufu ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımıyla çevresel etkiler en aza indirilir.
- Uzun Ömürlü ve Kaliteli Ürünler: Ürünlerin dayanıklılığı artırılarak tüketim döngüsü uzatılır ve israf önlenir.
Dünyada Sürdürülebilir Moda Duyarlılığı
Amerikan markası Patagonia, sürdürülebilir moda denince akla ilk gelen isimlerden biridir. Geri dönüştürülmüş malzemeler kullanarak üretim yapar ve müşterilerini ürünlerini tamir etmeye teşvik eder. Kurucusu Yvon Chouinard, “İş dünyası olarak gezegeni korumak bizim sorumluluğumuz” diyerek çevreye duyarlılığın önemini vurgulamıştır.
İngiliz tasarımcı Stella McCartney, lüks moda sektöründe sürdürülebilirliğin ve eco fashion anlayışının öncülerindendir. Hayvansal ürünler kullanmadan şık ve etik koleksiyonlar oluşturur. McCartney, “Sürdürülebilirlik, moda dünyasının geleceği” diyerek bu konuya verdiği önemi dile getirmiştir.
H&M‘in Sürdürülebilirlik Uygulamaları
Global moda perakendecisi H&M’in çok sevdiğim bir girişimi var, “Giysi Toplama Programı” kapsamında müşterilerinin eski kıyafetlerini mağazalara getirerek geri dönüşüme katkıda bulunmalarını teşvik eder. Bu sayede atık miktarı azalırken, müşteriler de alışverişlerinde kullanabilecekleri indirim kuponları elde ederler. H&M’in sürdürülebilirlik yöneticisi Anna Gedda, “Amacımız, döngüsel bir moda ekonomisi oluşturarak kaynakların verimli kullanılmasını sağlamak” ifadelerini kullanmıştır.
TOMS, “One for One” programıyla bilinen ve sosyal sorumluluk projelerine odaklanan bir markadır. Satılan her bir ayakkabı için ihtiyacı olan bir çocuğa ayakkabı bağışlamaktadır. Ayrıca, ürünlerinde sürdürülebilir malzemeler kullanarak çevresel etkisini azaltmaktadır.
Everlane, “Radical Transparency” felsefesiyle üretim süreçlerini ve maliyetlerini tüketicilerle paylaşır. Etik fabrikalarla çalışarak adil çalışma koşullarını sağlar ve ürünlerinde sürdürülebilir malzemeler kullanır.
Adidas
Adidas, Parley for the Oceans iş birliğiyle okyanuslardaki plastik atıkları geri dönüştürerek spor ayakkabılar ve giysiler üretmektedir. 2024 yılına kadar ürünlerinde sadece geri dönüştürülmüş polyester kullanmayı hedeflemektedir. Ayrıca, “Futurecraft Loop” adı verilen tamamen geri dönüştürülebilir bir spor ayakkabı modeli geliştirmiştir.
Reformation, sürdürülebilirlik ve şeffaflığı iş modelinin merkezine koyan bir markadır. Ürünlerinde düşük etkili malzemeler ve geri dönüştürülmüş tekstil kullanır. Üretim süreçlerinde enerji verimliliğine ve su tasarrufuna büyük önem verir.
Türkiye’de Sürdürülebilir Moda ve Etik Markalar
Tasarımcı Şansım Adalı tarafından kurulan Sudi Etuz, geri dönüştürülmüş malzemeler ve yenilikçi teknolojiler kullanarak moda dünyasına farklı bir bakış açısı getirir. Adalı, “Moda, geleceğimizi şekillendiren bir araçtır; biz tasarımcılar olarak bu sorumluluğun farkında olmalıyız” diyerek sürdürülebilirliğin önemini vurgular.
Mavi
Türkiye’nin önde gelen denim markalarından Mavi, organik pamuk kullanımı ve su tasarrufu sağlayan üretim teknikleriyle dikkat çeker. CEO Cüneyt Yavuz, “Sürdürülebilirlik, şirketimizin uzun vadeli stratejisinin merkezinde yer alıyor” ifadelerini kullanmıştır.
Koton
Koton, “Eco-Friendly” koleksiyonuyla sürdürülebilir moda trendine katılmıştır. Organik ve geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen bu koleksiyon, çevreye duyarlı tüketicilere hitap eder. Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz, “Moda dünyasında sürdürülebilirliği yaygınlaştırmak için üzerimize düşeni yapıyoruz” demiştir.
Ünlü tasarımcı Özlem Süer, doğal malzemeler ve el işçiliği ile hazırladığı koleksiyonlarıyla sürdürülebilir moda alanında öne çıkar. Süer, “Sürdürülebilirlik, sadece bir trend değil, yaşam biçimimiz olmalı” diyerek bu alandaki tutkusunu dile getirmiştir.
Mehtap Elaidi, tasarımlarında yerel üretimi ve sürdürülebilir malzemeleri ön plana çıkarır. Elaidi, “Tasarımlarımızla hem estetiği hem de etik değerleri yansıtmayı hedefliyoruz” şeklinde konuşmuştur.
Reflect Studio, sürdürülebilirlik ve etik üretimi iş modelinin merkezine koyan bir Türk markasıdır. Ürünlerinde organik pamuk ve geri dönüştürülmüş malzemeler kullanır. Minimalist tasarımları ve doğaya saygılı üretim anlayışıyla dikkat çeker. Marka, üretim süreçlerinde karbon ayak izini azaltmaya yönelik uygulamalar benimser.
The Handloom, geleneksel dokuma teknikleriyle üretilen ürünleriyle sürdürülebilir moda alanında faaliyet gösterir. Doğal malzemeler kullanarak ürettiği şal, havlu ve giyim ürünleriyle hem yerel zanaatkârlığı destekler hem de çevreye duyarlı üretim yapar.
Bu markalar, Türkiye’de sürdürülebilir moda alanında önemli katkılar sunan ve çevreye duyarlı üretim anlayışını benimseyen örneklerdir. Tüketiciler olarak bu markaları tercih ederek sürdürülebilir moda hareketine destek olabilir ve daha yaşanabilir bir dünya için adım atabiliriz.
Sürdürülebilir Moda Alanında İş Kurmak İsteyenlere Teşvikler ve Öneriler
Türkiye’deki Teşvikler
- KOSGEB Destekleri: Küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik destek programları, sürdürülebilir üretim ve inovasyon projelerini teşvik eder.
- TÜBİTAK Projeleri: Araştırma ve geliştirme faaliyetlerine yönelik destekler, sürdürülebilir malzemeler ve üretim teknikleri üzerine çalışmalar yapan girişimcilere fon sağlar.
- Ekonomi Bakanlığı Teşvikleri: İhracata yönelik faaliyet gösteren ve sürdürülebilir üretim yapan firmalara vergi indirimleri ve teşvikler sunulur.
- Avrupa Birliği Fonları: AB’nin çevre ve sürdürülebilirlik alanındaki hibe programlarından faydalanılabilir.
Global Teşvikler
- Fashion for Good Accelerator Programı: Sürdürülebilir moda alanında inovatif çözümler sunan girişimcilere mentorluk ve finansal destek sağlar.
- H&M Foundation Global Change Award: Sürdürülebilir moda inovasyonlarını teşvik etmek için girişimcilere ödüller ve destekler sunar.
- Ashoka Fellowship: Sürdürülebilir moda alanında sosyal etki yaratan projeleri destekler.
Girişimcilere Tavsiyeler
- Pazar Araştırması Yapın: Sektördeki ihtiyaçları belirleyerek iş modelinizi şekillendirin.
- Ağ Oluşturun: Sektördeki profesyonellerle iletişime geçerek işbirliği fırsatları yaratın.
- Eğitim ve Danışmanlık Alın: Uzmanlardan eğitim alarak bilgi birikiminizi artırın.
- Teşvikleri Takip Edin: Güncel teşvik ve hibe programlarından faydalanın.
Neden Sürdürülebilir Moda ve Eco Fashion Tercih Etmeliyiz?
- Çevre Koruması: Doğal kaynakların tükenmesini önler ve karbon ayak izini azaltır.
- Adil Çalışma Koşulları: İşçi haklarına saygı duyar ve adil ücret politikaları uygular.
- Kalite ve Dayanıklılık: Uzun ömürlü ve kaliteli ürünler sunar.
- Sağlık Açısından Güvenli: Cilt sağlığına zararlı kimyasallar içermez.
Sürdürülebilir Moda İçin Tüketici Olarak Ne Yapabiliriz?
- Bilinçli Alışveriş Yapın: Etik ve sürdürülebilir markaları tercih edin.
- Eski Kıyafetleri Değerlendirin: H&M gibi markaların giysi toplama programlarına katılarak geri dönüşüme destek olun ve alışverişlerinizde indirimlerden faydalanın.
- Az ve Öz Tüketin: Minimalleşin yani. İhtiyaçlarınız doğrultusunda alışveriş yaparak gereksiz tüketimi önleyin.
- Ürünleri Bağışlayın veya Geri Dönüştürün: Kullanmadığınız kıyafetleri bağışlayarak atık miktarını azaltın.
- Kaliteli Ürünler Seçin: Daha uzun ömürlü ürünler alarak sık sık alışveriş yapma ihtiyacını azaltın.
Sonuç Olarak;
Sürdürülebilir moda ve eco fashion, geleceğimiz için kritik bir öneme sahiptir. Dünya genelinde artan duyarlılık ve Türkiye’deki etik markalar ile öncü tasarımcılar sayesinde, moda sektöründe olumlu bir dönüşüm yaşanmaktadır. İkinci el alışverişin de yaygınlaşması ve bu seçeneğin değerlendirilmesi de sürdürülebilirlik kapsamında önemli bir adımdır. Buna da değinmeden edemeyeceğim.
Tüketiciler olarak bilinçli tercihler yaparak bu dönüşüme katkıda bulunabiliriz. Lütfen linklediğim yerli ve global markalara bir göz atın. Sanki çevreci politika izlendiğinde, tasarımdan ödün vermek gerekiyor gibi bir algı var. Sizin için bu markaları da özenle seçtim. Ne kadar yanlış bir bakış açısı olduğunu gözlerinizle görüp, bu markalarla tanışmanızı çok isterim.
Ayrıca, sürdürülebilir moda alanında iş kurmak isteyen girişimciler için çeşitli teşvik ve destekler mevcut, bunları da sıraladım, belki araştırmak ve faydalanmak istersiniz. Unutmayalım ki, maddi kaynaklarımızı akıttığımız tüm tüketim kalemleri biz varsak var olmaya devam edecek. Bilinçli tüketime yönelirsek, hem insani koşullarda çalışmayı hem ekolojik dengeyi desteklemiş olacağız. Dünyada hâlâ ışık ve renk varsa, bilin ki bu, ışığını yansıtan duyarlı, donanımlı ve ilgili kadınlar sayesinde, yani sizden bahsediyorum. love u <3