Ya bu elf gözlerim daha neler görecek benim! Globalde çoktan viral olmuş, ülkemizde ayak seslerini ufaktan duymaya başladığımız bu akım içimi ürpertti. Bu güzellik uğruna bedel ödemenin ötesinde bir şey. Bu delilik ya! Size bir başkası hadi gel “akım yapıcaz” dese ve Morning shed adımlarını uygulayıp sizi uyutmaya çalışsa, ağlarsınız kızlar, zaptedildim dersiniz. Meşhur Seda Sayan repliği geliyor aklıma bir gülme tutuyor beni. Buradan videoya uğrayıp bir dinleyin siz de, biraz gülelim başlamadan.
Güzellik dünyası, her gün yeni bir trendle çalkalanıyor, okey. Ama bu trend çok… neyse ya! Son dönemde TikTok’ta tüm dikkatleri üzerine çeken Morning Shed, ilk bakışta masum bir gece rutini gibi görünebilir. Ancak derine indikçe, özellikle kadınlar üzerindeki toplumsal güzellik standartlarının ne kadar katı ve yorucu olduğunu da gözler önüne seriyor. Hadi, bu akımı daha yakından tanıyalım!
“Morning Shed” Nedir ve Neden Viral Oldu?
Morning Shed, basitçe gece yatmadan önce kendimizi adeta bir “dönüşüm” sürecine sokmayı hedefleyen bir güzellik rutini. Çene hattını belirginleştirmek, kırışıklıkları açmak, göz altı torbalarını yok etmek gibi vaatlerle, sabah çok daha “mükemmel” uyanmanın yollarını arıyoruz. Hatta bir mottosu var “ Gece ne kadar çirkin yatarsan sabah o kadar güzel kalkarsın.” diye. Diyecek söz bulamıyorum.
TikTok’ta kısa videolarla hızla yayılan bu trend, cildimize ve yüz şeklimize uyguladığımız bantlar, maskeler, hatta ağız kapatma yöntemleriyle dolu. Ama asıl mesele, hem fiziğimizle hem de psikolojimizle ne yaşadığımız! Bir nevi kendimize şiddet uyguluyoruz. bana çağrıştırdığı tek şey bu; şiddet. Sadistik bi vibe alıyorum, anladınız dimi? Sanki güzel görünmekle ilgili bir saplantısı olmayan kimse kendine bunu yapmaz gibi geliyor.
Neyse, bakalım Morning Shed ne tür bir psikolojik ve fiziksel problemler yumağının, süslenip püslenip akım haline getirilmiş versiyonuymuş.
1. Çene Bandı ile Gece Boyu “Keskin Hat” Kovalamak
Güzelleşme mücadelesinde en çok tartışılan konulardan biri: çene bantları. Bu bantlar, çenemizi başın tepesine kadar sararak, gece boyunca yüz hattımızı daha belirgin hale getirmeyi amaçlıyor.
- Gerçek Etki: Uzmanlar, çene bantlarının kısa süreli ve yüzeysel bir etkisi olduğunu söylüyor. Yani sabah aynaya baktığınızda bir fark görebilirsiniz, ama bu etkiler gün içinde hızla kayboluyor.
2. Yüz Bantları: Kırışıklıklara Karşı Gece Boyu Direniş
Bir diğer popüler uygulama ise yüz bantları. Çoğunlukla alın bölgesine ve göz çevresine yapıştırılan bu bantlar, cildi sabit ve gergin tutarak kırışıklıkları minimuma indirmeyi hedefliyor.
- Dikkat Edilmesi Gereken Nokta: Dermatologlar, uzun vadede bu bantların cilt bariyerine zarar verebileceğini ve sürekli kullanımın tahrişe neden olabileceğini belirtiyor.
3. Ağız Bantlama: Tartışmalı ve Tehlikeli
Listemizin en ekstrem adımı: ağız bantlama. Ağızdan nefes almayı engelleyerek çene hattını şekillendirdiği iddia edilen bu yöntem, “daha ince ve keskin bir yüz” vaadiyle ortaya çıktı.
- Sağlık Riski: Nefes alma problemlerinden ciddi solunum rahatsızlıklarına kadar uzanan bir risk yelpazesi var. Uzmanlar, bu yöntemin kesinlikle kontrollü yapılması gerektiği konusunda uyarıyor.
4. Göz Altı Maskeleri: Klasik ve Güvenli
Son olarak, güzellik dünyasında uzun süredir var olan göz altı maskeleri de Morning Shed rutininin bir parçası. Göz çevresi torbalarını ve morlukları azaltma sözü veren bu ürünler, belki de listedeki en zararsız yöntem.
- Avantajı: Cildinizi nemli tutması ve gözaltı bölgesine bakımlı bir görünüm kazandırması oldukça kolay ve güvenli. Yine de burada da istikrarlı ve doğru ürün kullanımı önemli.
Sabaha Karşı Verilen Savaş: Kendimize Uyguladığımız Baskı
Morning Shed, aslında sadece fiziksel bir “düzeltme” çabası değil. Bu trend, kadınların (ve giderek daha fazla erkeğin de) sabah aynaya bakarken kendilerini yargıladıkları noktaları ortaya koyuyor. Yatağa bile “daha güzel görünme” telaşıyla girmek, zamanla ciddi bir psikolojik baskıya dönüşebiliyor.
Dünyaca tanınan dermatolog Dr. Shereene Idriss, bu tür gecelik güzellik trendlerinin uzun vadede kalıcı bir faydası olmadığını ve psikolojiyi zedeleyebileceğini vurguluyor. Öte yandan, Allure dergisinde yayınlanan bir makale, Morning Shed sayesinde pek çok kadının toplumsal güzellik dayatmalarını yeniden sorguladığını belirtiyor.
İşin İronisi: Gece Boyu Savaş, Sabah Unutuş
En büyük ironi ise, bu uygulamaların çoğunun etkilerinin bir sabah alarmı ile sona ermesi. Kendimizi bambaşka bir insan olarak görmek için gösterdiğimiz çaba, gün boyunca göz açıp kapayana kadar uçup gidebiliyor. Ve bu döngüde, gerçekten neye ihtiyacımız olduğunu sorgulamaya pek zaman kalmıyor. Her yerde minimalleşme öne çıkarken bu nasıl bir sektör bunu da bi düşünmek lazım değil mi? Skin Minimalism konulu yazıma Buradan ulaşabilirsiniz.
Bir Dur ve Düşün: Güzellik Uykusu Ne Anlama Geliyor?
Morning Shed trendi bize şunu hatırlatıyor: Yaşlanma korkusu, toplumun güzellik algısı ve sosyal medya baskısı bir araya geldiğinde kendimize uyguladığımız fiziksel ve psikolojik yük artıyor. Oysa gerçek “güzellik uykusu,” bedenimizi ve zihnimizi dinlendirmeyi hedefleyen, ruhumuza iyi gelen bir sürece işaret eder.
- Neyi Seçmeli? Eğer mutlaka denemek istiyorsanız, sağlıklı yolları ve bilinen, güvenilir markaları tercih edin. Uzman görüşlerine başvurmayı ihmal etmeyin.
- Esas Mesele: Tüm bu uygulamalardan daha önemli olan şey, iç huzurumuzu korumak ve kendimizi sevmek. Güzelliğin özünde yatan şey, mutlu olmak ve bunu etrafımıza yansıtabilmek.
Son Söz: Morning Shed’in Bize Anlattıkları
Morning Shed, TikTok’ta belki eğlenceli görünen, bir nebze de dikkat çekici bir rutin olabilir. Ama perde arkasında, “her daim kusursuz görünme” baskısını ve kendimize ne kadar yüklendiğimizi açığa çıkarıyor. Eğer bu trendin bir parçası olmayı düşünüyorsanız, önce kendinize şu soruyu sorun: “Gerçek güzelliğim için ne yapıyorum ve bu beni gerçekten mutlu ediyor mu?”
Aklıma hep Çin’de kökenini 10. YY’dan alan “Ayak Bağlama (Foot Binding”) geleneği geliyor. Küçük ayaklar “Lotus Ayak” (Lotus Feet) veya “Altın Lotus” gibi romantik isimlerle anılır, erkekler arasında arzu nesnesi olarak idealize edilirdi. Çinli kadınların fiziksel dayatılar sonucunda kendilerine yaptıkları “işkenceler” özellikle ayak bağlama geleneği üzerinden somutlaşan ve bugün insan hakları ihlâli olarak yorumlanabilecek örneklerle dolu.
Kadınların fiziksel acıya katlanarak “güzellik” veya “erdem” gibi toplumsal algılarla özdeşleştirilen normlara uymaya zorlanması, sadece Çin’e özgü değil; farklı kültür ve coğrafyalarda da benzer dayatmalar gözlemlenebilir. Çağ dışı, insanlık dışı. Tarihî örneklere bakmak, günümüzde de hâlâ süren veya gelecekte ortaya çıkma riski olan benzer fiziksel ve ruhsal dayatmalara karşı toplumsal bilinci yükseltmek açısından elzemdir.
Unutmayın, en değerli “güzellik uykusu” cildimize değil, ruhumuza ve benlik saygımıza yaptığımız yatırımla başlar. Morning Shed mi? Belki sabah aynaya baktığımızda gördüğümüz kişiyi her şeyiyle sevmek, yüzümüzdeki ufak bir tebessüm, en iyi maske ve banttan çok daha güçlü bir etki yaratabilir.